Sepet
Sepetiniz boş.
© 2019 Maruderm. Tüm hakları saklıdır.
Roza hastalığı, cilt yüzeyinde kızarıklık ve kaşıntı ile süregelen yaygın bir cilt problemi olarak tanımlanmaktadır. Roza yani gül hastalığı; şişlik ve ağrı ile karakterize ilerlemekte ve yüz bölgesinde derin kızarıklıklar oluşturmaktadır. Çoğunlukla 30 – 40 yaş aralığındaki kadınlarda görülen roza hastalığı, cilt problemlerinin kronikleşmesine neden olmaktadır.
Sivilce veya kurdeşen gibi cilt problemleriyle karıştırılsa da esasen kan damarlarından kaynak alan roza hastalığı; kişilerin büyük ölçüde acı çekmesine neden olmaktadır. Roza hastalığı, kişilerin cilt tonu eşitsizliği problemi yaşamasına ve bazı kozmetik ürünlere hassasiyet geliştirmesine sebebiyet vererek; günlük yaşamlarını büyük ölçüde zorlaştırmaktadır.
Dermatolojik bir rahatsızlık olan gül hastalığı, uzman hekimler tarafından tetkik edilmekte ve uygun bakım ürünleri ile tedavi edilmektedir. Söz konusu hastalığın, fizyolojik bir kaynağı olması nedeniyle; uzman hekimlerin yaptığı tetkik ve klinik testler, bu kaynağın bulunmasına yardımcı olmaktadır.
Roza hastalığı, kişilerin cilt yüzeyinde yoğun ve ağrılı kızarıklıklarla süregelmekte ve yaşam kalitesi üzerinde olumsuz etki göstermektedir. Roza hastalığı nedenleri, pek çok farklı kaynaktan beslenmekte ve kişileri büyük ölçüde rahatsız etmektedir. Kişinin, söz konusu hastalığın belirtilerinden kurtulmak adına; mümkün olan en kısa sürede uzman doktorlardan yardım alması gerekmektedir.
Kalıtımsal özellikler, roza hastalığı nedenleri arasında yer almaktadır. Genetik olarak, yüz bölgesinde aşırı düzeyde kan damarı bulunan kişiler; roza hastalığı belirtilerini daha sık yaşamaktadır. Deri altındaki damarların, şişmesine veya aşırı ölçüde kan biriktirmesine sebebiyet veren roza hastalığı; genetik faktörler söz konusu olduğunda daha ağır seyretmektedir.
Aşırı stres, roza hastalığının en yaygın belirtileri arasında yer almaktadır. Dönemsel olarak aşırı düzeyde stres faktörlerine maruz kalan kişilerin; roza hastalığı geliştirdiği görülmektedir. Depresyon ve anksiyete gibi psikolojik rahatsızlıklardan beslenen roza hastalığı; kişilerin günlük yaşam kalitesini olumsuz anlamda etkilemekte ve ciddi düzeyde acı çekmelerine neden olmaktadır.
Roza hastalığı belirtileri; cilt yüzeyinde bölgesel kızarıklık, bazı cilt dokularında şişlik ve rahatsız edici ölçüde kaşıntı olarak sıralanmaktadır. Bu belirtilerin tümü, kişilerin büyük ölçüde acı çekmesine ve günlük hayatta sıkıntı yaşamasına neden olmaktadır. Söz konusu belirtilerin görülmesi halinde, mümkün olan en kısa sürede güvenilir bir dermatoloji uzmanından destek almak gerekmektedir.
Hassas cilt yapısı, roza hastalığına sahip olan kişilerin karakteristik özelliği olarak gösterilmektedir. Genellikle soğuk havalarda görülen roza hastalığı, kişilerin cilt kuruluğu problemlerini daha fazla yaşamasına neden olmaktadır. Hassas cilt yapısına sahip olan kişilerin, cilt bakım ve rutinlerini aksatmaması ve hassas/atopik ciltler için yüz temizleme jeli ürünlerinden yararlanması gerekmektedir.
Roza hastalığı belirtileri, nadir olarak mide bulantısı veya baş ağrısı ile de eş zamanlı ilerleyebilmektedir. Mide bulantısı veya baş ağrısı ile karakterize ilerleyen roza hastalığı, çoğunlukla bir alerjik reaksiyon olmaktadır. Böyle durumlarda, kişinin mümkün olan en kısa sürede alerji testi yaptırması ve yaşam standartlarını alerji testi sonuçlarına göre düzenlemesi gerekmektedir.
Roza hastalığı, uzman hekimler aracılığıyla tetkik edilmekte ve uygun klinik kremlerle tedavi edilmektedir. Tam olarak tanımlanamayan bir hastalık olması nedeniyle, kişilerin büyük ölçüde endişe duymasına sebebiyet veren roza hastalığı; uzman dermatoloji uzmanları tarafından en profesyonel şekilde tedavi edilebilmektedir.
Oral antibiyotikler, roza hastalığının belirtileri üzerinde olumlu etki göstermektedir. Enfeksiyon giderici özelliği bulunan krem ve serumlar da roza hastalığının tedavisinde kullanılmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, söz konusu tedavinin uzman bir dermatoloji uzmanı tarafından yürütülmesi olmalıdır. Roza hastalığı, klinik bir rahatsızlıktır ve uzman hekimler tarafından tetkik edilmektedir.
Roza hastalığının tedavi edilmesi için kişilerin, güneş kremi kullanımına her zamankinden daha fazla özen göstermesi gerekmektedir. Gül lekeleri, güneşin zararlı ışınları nedeniyle daha fazla büyümekte ve leke oluşumu gibi olumsuz durumlara sebebiyet verebilmektedir. 50 faktör güneş koruyucuların, düzenli olarak kullanılması; roza hastalığının kronikleşmemesi açısından önem arz etmektedir.
Roza hastalığına sahip olan kişiler, sağlıklı ve işlenmemiş gıdalarla beslenmelidir. Günlük olarak en az iki litre kadar su içmek, yağlı ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak ve söz konusu hastalığa sebebiyet veren faktörlerden kaçınmak; roza hastalığının yaygın belirtilerini azaltabilmektedir. Özellikle kış aylarında, nemlendirici bakım kremi ürünlerinin düzenli olarak kullanılması; roza hastalığının azalmasına yardımcı olmaktadır.
Roza hastalığından mustarip olan kişilerin, cilt bakım rutinlerine her zamankinden daha fazla özen göstermesi gerekmektedir. Cilt yüzeyinin temizlenmesi ve düzenli olarak serumlarla beslenmesi; roza hastalığının sebebiyet verdiği cilt problemlerinin azalmasına yardımcı olmaktadır. Söz konusu hastalık, cilt yüzeyindeki makyaj kalıntılarından ve ölü derilerden büyük ölçüde beslenmektedir. Bu nedenle, cilt yüzeyini derinlemesine temizleyen kozmetik ürünlerden yararlanmak gerekmektedir.
Roza hastalığına sahip olan kişilerin, besleyici ve onarıcı özelliği olan bakım ürünlerini daha sık kullanması gerekmektedir. Roza hastalığı, cilt yüzeyini son derece hassas bir konuma getirdiği için cilt bariyerinin düzenli olarak beslenmesi önem arz etmektedir. Maruderm Bariyer Onarıcı Güçlendirici Ceramide Cilt Bakım Kremi, cilt dokularının daha dayanıklı olmasına ve roza hastalığının giderilmesine yardımcı olmaktadır.
Henüz Yorum Eklenmemiş.
Saç bakımı; sağlıklı ve güzel saçlara sahip olmak için düzenli olarak yapılması gereken bir işlemdir. Nemini kaybetmiş, kırılmış, yıpranmış, cansız ve mat görünen saçların onarılması için pek çok farklı bakım yöntemi kullanılmaktadır. Saçların düzenli olan kestirilmesi ve haftada 2-3 defadan fazla olmayacak şekilde ılık su, tuz ve sülfat içermeyen şampuanla yıkanması etkili bir bakımın ilk adımlarını oluşturmaktadır. Sık yağlanan saçların sağlıklı bir görünüme kavuşması için kuru şampuanla yıkanması tavsiye edilirken; saça çok fazla ısı uygulanmaması, düzenli olarak nemlendirilmesi ve gerekli vitamin, mineral desteğinin sağlanması sağlıklı saçlara sahip olmanın en önemli adımları arasında yer almaktadır.
Lenf vücudun sıvı dengesini sağlayan renksiz bir sıvıdır. Bu sıvı bakteri ve yabancı hücreleri dokulardan uzak tutmaktadır. Lenfatik sistem ise bu sıvının dolaşımını sağlayan sistemdir. Bu sistem vücutta biriken ödemin atılması ve vücudun kendini yenilemesi için çalışmaktadır. Lenfatik drenaj masajı, lenf sistemini etkileyerek kan dolaşımının hızlanmasını sağlamakta ve vücuttaki toksin, bakteri ve ödemin daha hızlı atılmasına yardımcı olmaktadır. Lenf drenaj masajı, ayak parmaklarından başlayarak lenf sistemini takip etmekte ve kalbe doğru tek yönlü hareketlerle uygulanmaktadır. Faydaları sayılmakla bitmeyen bu masaj 2-3 günde bir uygulanabilmekte ve herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır.
Roza hastalığı; cilt yüzeyinde oluşan kızarıklık ve kaşıntı hissi gibi belirtilerle ortaya çıkmaktadır. Kişilerin cilt lekesi problemlerine daha yatkın olmasına neden olan roza hastalığı, alerji veya stres kaynaklı gelişmektedir. Roza hastalığının kronikleşmemesi için mümkün olan en kısa sürede güvenilir bir dermatoloji uzmanından yardım almak gerekmektedir. Söz konusu hastalığın tedavisi, antibiyotik özeliği bulunan ilaç ve kremler yardımıyla yürütülmektedir.
Kuru cilt yapısına sahip olan kişiler; yaygın görülen cilt problemlerini daha sık yaşamaktadır. Soğuk hava ve güneş ışınları gibi faktörlerden daha fazla etkilenen kuru cilt, kişilerin günlük yaşam kalitelerini büyük ölçüde düşürmektedir. Sağlıklı beslenme alışkanlıklarına sahip olmak ve günlük olarak en az iki litre kadar su içmek; cilt kuruluğu problemlerinin azalmasına yardımcı olmaktadır.
Vücudun belli bölgeleri diğer kısımlara oranla yağlanmaya daha yatkındır. Karın çevresi, basen ve kol bölgeleri yoğun yağ birikimi olan bölgelerdir. Bu bölgelerde zayıflama ve incelmeyi sağlamak için pek çok yöntem kullanılmaktadır. Soğuk lipoliz, liposuction, radyo frekans, mezoterapi, karboksiterapi, ultrashape bu yöntemlerden bazılarıdır. Yalnızca diyet yaparak bölgesel yağ yakmak mümkün değildir. Kişiye özgü bir diyet, egzersiz programı ve bölgesel incelme uygulamaları yardımıyla lokal yağlanmadan kurtulmak mümkündür.
Cilt bakımı, cildin ihtiyaç duyduğu bileşenlerin cilde nüfuz etmesini sağlayarak; sağlıklı, canlı ve parlak bir cilt görünümüne kavuşmaya yardımcı olmaktadır. Medikal olarak ya da evdeki ürünlerle uygulanabilen cilt bakımları, doğru ve düzenli bir şekilde yapıldığında etkili sonuçlar vermektedir. Medikal işlemler, özel solüsyonlar ve ileri teknoloji ürünlerle uygulanırken evde yapılan cilt bakımlarında çeşitli bakım ürünleri kullanılmaktadır. Cilt bakımı fiyatları da yapılan uygulamaya ve kullanılan ürünlere göre değişiklik göstermektedir.
Kaş dökülmesi dönemsel ya da sürekli olarak görülebilen bir cilt problemidir. Oluşum şekline ve sürecine göre kendi kendine düzelebildiği gibi tedavi süreci de gerektirebilmektedir. Hormonal dengesizlikler, yanlış beslenme, menopoz, stres ve buna benzer pek çok etken kaş dökülmesine neden olabilmektedir. Genel olarak evde uygulanabilen yöntemlerle tedavisi mümkündür. Sarımsak, zeytinyağı, badem yağı, hindistan cevizi yağı, aloe vera jeli ve c vitamini gibi pek çok içerik kaşların gürleşmesine, sıklaşmasına ve uzamasına katkı sağlamaktadır.
Cilt bakım ampulleri, ciltte aniden ortaya çıkan problemlerin kısa sürede çözülmesi için kullanılan yoğunlaştırılmış minik serumlardır. Pek çok cilt probleminde etkilidir. Hızlı sonuçlar vermektedir. Özellikle cildin yenilenmesi, yaşlılık belirtilerinin ortadan kalkması ve cilt bariyerinin yenilenmesi için kullanılmaktadır. Haftada birkaç kez ya da ayda birkaç kez olacak şekilde dairesel hareketlerle masaj yapar gibi uygulanmaktadır.
Cilt bakımı; cilt tipine uygun ürünlerle cildin temizlenmesi ve nemlendirilmesi işlemidir. Cilt bakımı yapılırken dikkat edilmesi gereken pek çok husus bulunmaktadır. Bilinçsizce yapılan cilt bakımı faydadan çok zarara yol açmaktadır. Bu nedenle cilt analizi yapıldıktan sonra uygun ürünler seçilmesi ve işlem sırasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Düzenli olarak güneş kremi kullanmak, makyajla uyumamak ve cildin temiz ve nemli kalmasına önem vermek cilt bakım rutininin en önemli adımları arasında yer almaktadır.
Cilt bakım rutini, kişilerin cilt yapılarına uygun olan ürünleri düzenli olarak kullanmaları olarak tanımlanmaktadır. Cilt bakım rutinin, doğal ve besleyici ürünlerle yürütülmesi; cildin uzun vadede daha sağlıklı ve genç görünmesine yardımcı olmaktadır. Temizleme, tonik, peeling ve serum basamaklarından oluşan cilt bakım rutini; kişilerin özgüven kazanmasına ve ruhsal anlamda daha iyi hissetmesine olanak tanımaktadır.
Tırnaktaki renk değişikliği; çeşitli dış etkenler nedeniyle ortaya çıkabileceği gibi bazı kronik hastalıkların da habercisi olabilmektedir. Özellikle kalsiyum ve çinko gibi kemik ve tırnak yapısı üzerinde etkili olan minerallerin, vücut bünyesine yeteri kadar alınmaması da; tırnak yüzeyindeki renk değişikliğine sebebiyet vermektedir. Tırnak yüzeyinde morarma, sararma veya kızarma ile süregelen bu rahatsızlığın; uzman bir doktor tarafından detaylı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir.
Sebum, vücut sistemlerinin tümünde üretilmekte ve cilt yüzeyinin dış etkenlere karşı daha dayanıklı olmasına yardımcı olmaktadır. Çeşitli nedenlerle dengesizleşen sebum üretimi, kişilerin cilt ve saç yağlanması gibi olumsuz problemleri daha sık yaşamasına neden olmaktadır. Sebum üretiminin dengelenmesi için sağlıklı beslenme alışkanlıklarına geri dönülmesi ve düzenli olarak cilt bakımı yapılması gerekmektedir.
Maruderm Blog; cilt, saç ve tırnak bakımı hakkında pek çok güzellik tüyosunu kullanıcılara sunmak amacıyla içerik üretmektedir. Doğanın saf ve eşsiz güzelliklerini cilt bakım sektörüyle buluşturan Maruderm, tamamını Fransa'dan getirdiği hammaddelerle cilt bakım ürünleri ve yüz serumları hazırlamaktadır.
Cilt bakımı hem kadınlar hem de erkekler açısından büyük önem taşımaktadır. Sağlıklı ve canlı bir cilt görünümüne sahip olmak için dikkat edilmesi gereken cilt bakım tüyoları şunlardır:
Dört mevsim boyunca gündüz saatlerinde dışarı çıkmadan önce güneş kremi kullanılmalıdır. Bakım gece saatlerinde yapılıyor ise nemlendirme adımıyla sonlandırılmalıdır.
Yorum Yapın
Lütfen zorunlu alanları doldurunuz. *