Sepet
Sepetiniz boş.
© 2019 Maruderm. Tüm hakları saklıdır.
Halk dilinde beyaz nokta olarak da bilinen kapalı komedon, cilt yüzeyindeki yağ kalıntılarının ve ölü hücrelerin birikmesi sonucu oluşmaktadır. Cildin düzenli olarak temizlenmemesi, ölü hücrelerden ve makyaj kalıntılarından arındırılmaması; komedon oluşumuna neden olabilmektedir.
Hormonsal dengesizlikler, bazı ilaçların yan etkileri ve yanlış beslenme alışkanlıkları; komedon oluşumunun ana nedenleri olarak sıralanmaktadır. Kapalı komedon temizliği; uzman dermatoloji uzmanları ile yapılabileceği gibi, evde bulunan doğal ürünlerle de gerçekleşebilmektedir.
Komedon, kıl köklerinde veya açılan gözeneklerde ortaya çıkan beyaz noktaların terim ifadesi olarak tanımlanmaktadır. Makyaj kalıntısı veya ölü deri ile tıkanan gözenekler, kapalı ve açık komedon oluşumuna sebebiyet vermektedir. Komedon oluşumu, siyah nokta ve sivilce oluşumuna nazaran daha sancılı bir şekilde gerçekleşmektedir.
Kapalı komedon, deri altında oluşan tıkanıklığa verilen isimdir. Halk arasında yağ bezesi olarak da adlandırılan kapalı komedonlar, göz çevresine tamamen yayılarak kişilerin yaşam kalitesini büyük ölçüde düşürmektedir. Kapalı komedon oluşumu, çeşitli faktörler nedeniyle ortaya çıkan bir sağlık problemi olarak görülmektedir.
Açık komedon, deri yüzeyinin daha üst kısımlarında oluşmakta ve siyah renkli bir yapıya sahip olmaktadır. Halk arasında siyah nokta olarak bilinen açık komedon, gözenekler çeşitli nedenlerden dolayı kir ve bakterilerle dolması yoluyla oluşmaktadır. Dıştan siyah görünen açık komedonlar, kişilerin pürüzsüz bir cilde sahip olmasını engellemektedir.
Açık komedon, kapalı komedona nazaran daha kolay bir şekilde geçmektedir. Peeling yapmak, maske uygulamak ve çeşitli arındırıcı bakım ürünlerinden yararlanmak, açık komedon oluşumunun önüne geçebilmektedir. Bu rutinlerin düzenli bir şekilde yapılması, uzun vadede açık komedon oluşumunu engellemektedir.
Kapalı komedon oluşumuna sebebiyet veren pek çok farklı faktör bulunmaktadır. Kapalı komedonlar; yüz de dâhil olmak üzere, vücudun hemen hemen her yerinde görülebilmektedir. Çeşitli vücut bölgelerinde tahriş oluşması, kapalı komedon gibi cilt problemlerine davetiye çıkarmaktadır.
Kapalı komedon oluşumunun bir diğer nedeni sigaranın cilt üzerindeki olumsuz etkileri olarak gösterilmektedir. Sigara, cilt yüzeyinin kimyasını bozmakta ve hızlı bir şekilde hücre tahribatı gerçekleştirmektedir. Kapalı komedon gibi cilt problemlerinin yaşanmaması için sigara kullanımının bırakılması gerekmektedir.
Makyajla uyumak ve kalitesiz makyaj malzemeleri kullanmak, kapalı komedonlara davetiye çıkaran diğer nedenler olarak sıralanmaktadır. Makyajın cilt yüzeyinde oluşturduğu tahribat, kapalı komedon oluşumuna sebebiyet verebilmektedir. Bu durumun önüne geçmek adına, makyaj kullanımının optimize edilmesi ve kaliteli makyaj malzemelerinin tercih edilmesi önem arz etmektedir.
Kapalı komedon oluşumunun en yaygın nedeni, aşırı düzeyde yağlı besin tüketmek olarak gösterilmektedir. Vücuda alınan fazla düzeydeki yağ, kolesterol problemleri de dahil olmak üzere pek çok hastalığın hızlı bir şekilde gelişmesine neden olmaktadır. Kapalı komedon oluşumu da aşırı düzeyde yağ tüketmekten kaynaklı gerçekleşmektedir.
Komedon temizliği, cildiye uzmanları veya güzellik teknisyenleri aracılığıyla yürütülen profesyonel bir süreçtir. Bu sürecin verimli bir şekilde yürütülmesi için tüm tedavi basamaklarının titizlikle uygulanması gerekmektedir. Elle sıkma, vakum teknolojilerinden yararlanma ve komedon aletleri kullanma; komedon temizliği yöntemlerinden bazıları olarak gösterilmektedir.
Cilt yapısına zarar vermeden komedon temizliği yapmak için uzman kişilerle çalışılması gerekmektedir. Kapalı komedonların ayna karşısında çıkarılmaya çalışılması, cilt yüzeyinin geri dönüşü olmayacak şekilde hasar almasına neden olmaktadır. Amatör yöntemlerle kapalı komedon çıkarmaya çalışmak, çok daha büyük ve çözümü olmayan problemlerin oluşmasına yol açmaktadır.
Cilt üzerindeki komedon oluşumunu engellemek için “komedonejik değildir” yazılı ürünlerin kullanılması gerekmektedir. Komedon oluşumuna sebebiyet vermeyen cilt bakım ürünleri; yağlanmaya müsait olan ciltlerin tıkanmasını önlemektedir. Bu sayede yağ bezesi oluşumu ve komedon tıkanıklığı en aza indirilmektedir.
Komedon temizliği ve komedon temizliğine destek veren ürünlerin kullanılması, komedon oluşumunun engellenmesine yardımcı olmaktadır. Kapalı komedon problemi, kendi kendine geçebilecek bir problem değildir. Sürecin uygun ürünlerle sağlıklı bir şekilde yürütülmesi, komedon oluşumunun tekrarlamaması için önem arz etmektedir.
Cilt bakım ürünlerinin kullanımının yanı sıra, doğru beslenme alışkanlıklarına sahip olmak da komedon oluşumunu engelleyebilmektedir. Yeterli düzeyde su içmek, aşırı yağlı yiyeceklerden uzak kalmak ve yeterli düzeyde vitamin almak; kapalı komedonların hızla azalmasına yardımcı olmaktadır.
Evde yapılan bazı bakım rutinleri, komedon oluşumunun engellenmesine yardımcı olabilmektedir. Uygun yapıdaki doğal ürünler ile komedon oluşumunu en aza indirilmektedir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken, kullanılacak olan doğal ürünün cilt yapısına uygun olup olmadığının tespit edilmesidir. Cildin nem dengesini bozacak doğal ürünler, komedon oluşumunu daha da arttırmaktadır.
Evdeki ürünlerle, kapalı komedondan kurtulmak mümkündür. Evde uygulanan bakım ve rutinlerinden ilki cilt temizliğinin düzenli hale getirilmesi olmalıdır. Düzenli bir şekilde temizlenmeyen ve makyaj kalıntılarından arındırılmayan ciltler, kapalı komedon oluşumuna açık bir hale gelmektedir.
Doğal içerikli bakım yağları ve bitki özleri, komodon oluşumunu azaltabilmektedir. Örneğin alovera özü, içerdiği antioksidanlar sayesinde yağ düzeyinin dengelenmesi sağlamaktadır. Cilt yüzeyindeki yağ oranının azaltılması, kapalı komedon oluşumunun önüne geçmektedir.
Kapalı komedon, düzenli bir şekilde temizlenen cilt yüzeyinde uzun süre kalmamaktır. Cilt bakımı aşamalarının düzenli bir şekilde yürütülmesi ile en fazla bir hafta içerisinde yok olabilmektedir. Aşırı düzeyde şiş ve ağrılı komedonların geçmesi ise daha uzun sürelerde gerçekleşebilmektedir.
Henüz Yorum Eklenmemiş.
Kuru cilt yapısına sahip olan kişiler; yaygın görülen cilt problemlerini daha sık yaşamaktadır. Soğuk hava ve güneş ışınları gibi faktörlerden daha fazla etkilenen kuru cilt, kişilerin günlük yaşam kalitelerini büyük ölçüde düşürmektedir. Sağlıklı beslenme alışkanlıklarına sahip olmak ve günlük olarak en az iki litre kadar su içmek; cilt kuruluğu problemlerinin azalmasına yardımcı olmaktadır.
Vücudun belli bölgeleri diğer kısımlara oranla yağlanmaya daha yatkındır. Karın çevresi, basen ve kol bölgeleri yoğun yağ birikimi olan bölgelerdir. Bu bölgelerde zayıflama ve incelmeyi sağlamak için pek çok yöntem kullanılmaktadır. Soğuk lipoliz, liposuction, radyo frekans, mezoterapi, karboksiterapi, ultrashape bu yöntemlerden bazılarıdır. Yalnızca diyet yaparak bölgesel yağ yakmak mümkün değildir. Kişiye özgü bir diyet, egzersiz programı ve bölgesel incelme uygulamaları yardımıyla lokal yağlanmadan kurtulmak mümkündür.
Cilt bakımı, cildin ihtiyaç duyduğu bileşenlerin cilde nüfuz etmesini sağlayarak; sağlıklı, canlı ve parlak bir cilt görünümüne kavuşmaya yardımcı olmaktadır. Medikal olarak ya da evdeki ürünlerle uygulanabilen cilt bakımları, doğru ve düzenli bir şekilde yapıldığında etkili sonuçlar vermektedir. Medikal işlemler, özel solüsyonlar ve ileri teknoloji ürünlerle uygulanırken evde yapılan cilt bakımlarında çeşitli bakım ürünleri kullanılmaktadır. Cilt bakımı fiyatları da yapılan uygulamaya ve kullanılan ürünlere göre değişiklik göstermektedir.
Kaş dökülmesi dönemsel ya da sürekli olarak görülebilen bir cilt problemidir. Oluşum şekline ve sürecine göre kendi kendine düzelebildiği gibi tedavi süreci de gerektirebilmektedir. Hormonal dengesizlikler, yanlış beslenme, menopoz, stres ve buna benzer pek çok etken kaş dökülmesine neden olabilmektedir. Genel olarak evde uygulanabilen yöntemlerle tedavisi mümkündür. Sarımsak, zeytinyağı, badem yağı, hindistan cevizi yağı, aloe vera jeli ve c vitamini gibi pek çok içerik kaşların gürleşmesine, sıklaşmasına ve uzamasına katkı sağlamaktadır.
Cilt bakım ampulleri, ciltte aniden ortaya çıkan problemlerin kısa sürede çözülmesi için kullanılan yoğunlaştırılmış minik serumlardır. Pek çok cilt probleminde etkilidir. Hızlı sonuçlar vermektedir. Özellikle cildin yenilenmesi, yaşlılık belirtilerinin ortadan kalkması ve cilt bariyerinin yenilenmesi için kullanılmaktadır. Haftada birkaç kez ya da ayda birkaç kez olacak şekilde dairesel hareketlerle masaj yapar gibi uygulanmaktadır.
Cilt bakımı; cilt tipine uygun ürünlerle cildin temizlenmesi ve nemlendirilmesi işlemidir. Cilt bakımı yapılırken dikkat edilmesi gereken pek çok husus bulunmaktadır. Bilinçsizce yapılan cilt bakımı faydadan çok zarara yol açmaktadır. Bu nedenle cilt analizi yapıldıktan sonra uygun ürünler seçilmesi ve işlem sırasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Düzenli olarak güneş kremi kullanmak, makyajla uyumamak ve cildin temiz ve nemli kalmasına önem vermek cilt bakım rutininin en önemli adımları arasında yer almaktadır.
Cilt bakım rutini, kişilerin cilt yapılarına uygun olan ürünleri düzenli olarak kullanmaları olarak tanımlanmaktadır. Cilt bakım rutinin, doğal ve besleyici ürünlerle yürütülmesi; cildin uzun vadede daha sağlıklı ve genç görünmesine yardımcı olmaktadır. Temizleme, tonik, peeling ve serum basamaklarından oluşan cilt bakım rutini; kişilerin özgüven kazanmasına ve ruhsal anlamda daha iyi hissetmesine olanak tanımaktadır.
Tırnaktaki renk değişikliği; çeşitli dış etkenler nedeniyle ortaya çıkabileceği gibi bazı kronik hastalıkların da habercisi olabilmektedir. Özellikle kalsiyum ve çinko gibi kemik ve tırnak yapısı üzerinde etkili olan minerallerin, vücut bünyesine yeteri kadar alınmaması da; tırnak yüzeyindeki renk değişikliğine sebebiyet vermektedir. Tırnak yüzeyinde morarma, sararma veya kızarma ile süregelen bu rahatsızlığın; uzman bir doktor tarafından detaylı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir.
Sebum, vücut sistemlerinin tümünde üretilmekte ve cilt yüzeyinin dış etkenlere karşı daha dayanıklı olmasına yardımcı olmaktadır. Çeşitli nedenlerle dengesizleşen sebum üretimi, kişilerin cilt ve saç yağlanması gibi olumsuz problemleri daha sık yaşamasına neden olmaktadır. Sebum üretiminin dengelenmesi için sağlıklı beslenme alışkanlıklarına geri dönülmesi ve düzenli olarak cilt bakımı yapılması gerekmektedir.
Simmondsia chinensis bitkisinin özlerinden elde edilen jojoba yağı, cilt ve saç yapısı üzerindeki iyileştirici etkisi nedeniyle; güzellik sektörünün vazgeçilmez ürünleri arasında yer almaktadır. Jojoba yağının saça faydaları; saç kepeğini azaltma, saç tellerini onarma, saç dökülmesini en aza indirme ve saç tellerinin parlaklığını arttırma olarak sıralanmaktadır. Saç bakım ürünü olarak kullanılan jojoba yağı, kişilerin daha dolgun ve hacimli saçlara sahip olmasına yardımcı olmaktadır.
Saç vitaminleri, ideal kalınlıkta ve ışıldayan yapıda saç tellerine sahip olmanın altın anahtarı olarak görülmektedir. Saç bakımı için vitamin ve mineral takviyesi almak, kişilerin daha canlı ve gür saçlara sahip olmasına yardımcı olmaktadır. Doğal besinler veya takviye ürünler aracılığıyla vücuda giren; A, E, C, H ve B12 vitaminleri, saç sağlığının gelişmesine katkı sağlayan vitaminler olarak sıralanmaktadır.
Kaş pudralama, güzellik uzmanları tarafından uygulanan ve kişilerin daha dolgun kaşlara sahip olmasını sağlayan bir tekniktir. Bu işlem; kaş derisinin en üst tabakası olan epidermise, bitkisel bir boya enjekte ederek yapılmaktadır. İşlem esnasında kullanılan mikro iğneler, kaş dokularına hiçbir şekilde zarar vermemektedir. Son derece kolay, hızlı ve zararsız bir işlem olan kaş pudralama; kişilerin doğal kaş görünümünü, kalıcı bir şekilde elde etmelerine olanak tanımaktadır.
Maruderm Blog; cilt, saç ve tırnak bakımı hakkında pek çok güzellik tüyosunu kullanıcılara sunmak amacıyla içerik üretmektedir. Doğanın saf ve eşsiz güzelliklerini cilt bakım sektörüyle buluşturan Maruderm, tamamını Fransa'dan getirdiği hammaddelerle cilt bakım ürünleri ve yüz serumları hazırlamaktadır.
Cilt bakımı hem kadınlar hem de erkekler açısından büyük önem taşımaktadır. Sağlıklı ve canlı bir cilt görünümüne sahip olmak için dikkat edilmesi gereken cilt bakım tüyoları şunlardır:
Dört mevsim boyunca gündüz saatlerinde dışarı çıkmadan önce güneş kremi kullanılmalıdır. Bakım gece saatlerinde yapılıyor ise nemlendirme adımıyla sonlandırılmalıdır.
Yorum Yapın
Lütfen zorunlu alanları doldurunuz. *