Sepet
Sepetiniz boş.
© 2019 Maruderm. Tüm hakları saklıdır.
Alerjik reaksiyon ve cilt hassasiyeti, benzer özelliklere sahip olsa da birbirinden tamamen farklı iki kavram olarak görülmektedir. Alerjik ciltler çeşitli dış etkenlerden dolayı hassasiyet kazanırken; hassas ciltlerin hasar alması için dış etkenlere ihtiyacı yoktur. Alerjik cilt yapısına sahip olan kişiler, belirli etkenler nedeniyle cilt tahribatı yaşamaktadır. Hassas cilt yapısına sahip olan kişiler ise her durumda cilt tahribatı yaşayabilmektedir.
Soğuk, sıcak, güneş, rüzgâr, sıvı teması ve daha birçok etken; hassas yapıya sahip olan ciltlerin korkulu rüyası olarak nitelendirilmektedir. Hassas bir yapıda olan cilt yüzeyi, en ufak temasta bile hızlı bir şekilde kızarabilmektedir. Hassas cilt yapısına sahip olan kişiler, ciltlerinin neden olduğu olumsuz durumlar nedeniyle büyük ölçüde sıkıntıya girmektedir. Cilt yapısının cansız ve güçsüz olması, çeşitli cilt problemlerine sebebiyet vermektedir.
Alerjik ciltler; polen, kimyasal ürün, sigara, parfüm, alkol ve daha birçok ürüne karşı hassas bir yapı göstermektedir. Alerjik reaksiyonun hangi etkenden kaynak alarak geliştiği, kişiden kişiye değişkenlik göstermektedir. Ortamda var olan alerjik madde, cilt yapısının hızlı bir şekilde anormal görünmesine neden olmaktadır. Alerji nedeniyle kızaran, moraran, şişen ve iltihap oluşturan cilt tipleri; kişilerin yaşam kalitesini büyük ölçüde düşürmektedir.
Alerjik reaksiyon, vücudun herhangi bir etkene karşı tepki göstermesi anlamına gelmektedir. Soluma veya temas yoluyla vücuda giren alerjik faktörler, vücut yapısından alerjik reaksiyon ile atılmaya çalışılmaktadır. Vücudun tehdit olarak algılayabileceği pek çok etken, alerjik reaksiyona sebebiyet vermektedir.
Alerjik reaksiyon neticesinde cilt yüzeyinde morarma, şişme, kaşınma, kızarma ve benzeri olumsuz durumlar ortaya çıkabilmektedir. Alerji geliştiren ve alerji bir cilt yapısına sahip olan kişiler; yaşamlarını alerjik ürünlerden uzak kalarak geçirmeye çalışmaktadır. Bu durum her yaştan kişinin mustarip olduğu olumsuz bir problem olarak tanımlanmaktadır.
Sadece kuru ciltler değil, tüm cilt tipleri zaman zaman alerjik özellik gösterebilmektedir. Alerji nedeniyle, cilt yapısı pürüzsüz bir durumdayken aniden kızarabilmekte şişebilmektedir. Alerjik reaksiyonun literatüre kaydedilen birçok nedeni bulunmaktadır. Genellikle kurdeşen şeklinde kendini gösteren alerjik reaksiyon, şu sebeplerden dolayı ortaya çıkmaktadır:
Alerjik reaksiyonun tüm nedenleri, kişilerin cilt yüzeyinde problemler oluşmasına sebebiyet vermektedir. Kaşıntı ve kızarıklık olarak kendini gösteren alerjik reaksiyon, kişilerin yaşam kalitesini büyük ölçüde düşürmektedir. Alerji yapan faktörün tespit edilebilmesi için uzman doktorlar tarafından yürütülen alerji testine ihtiyaç duyulmaktadır.
Alerjik bir cilt yapısına sahip olan kişilerin doğru bakım ürününü bulmak için alerji testine tâbi tutulması gerekmektedir. Alerji testi sayesinde, hangi faktörün alerjik reaksiyona sebebiyet verdiği tespit edilebilmektedir. Alerji oluşumuna neden olan gıda veya ürünün tespit edilmesiyle, doğru cilt bakım rutini oluşturulabilmektedir.
Hassas cilt yapısı, cilt bariyerinin inceliği nedeniyle dış etkenlere karşı daha dayanıksız olma durumunu ifade etmektedir. Hassas cilt yapısına sahip olan kişiler, dış etkenler nedeniyle cilt problemleri yaşamaktadır. En ufak bir temas, makas almak, öpücük gibi dış etkenler; hassas ciltlere sahip olan kişilerin korkulu rüyası olarak gösterilmektedir.
Hassas cilt yapısına sahip olan kişiler, güneş ve rüzgâr gibi dış etkenlerden daha fazla etkilenmektedir. Güneş alan bölgelerde uzun süre kalmak hassas ciltlerin kızarmasına ve tahriş olmasına sebebiyet vermektedir. Rüzgâr ve soğuk hava gibi olumsuz durumlar, hassas ciltlerin kurumasına ve pullar halinde dökülmesine neden olmaktadır.
Ciltte hassasiyet oluşumunun nedenleri genellikle genetik faktörlerden kaynak almaktadır. Genetik olarak hassas bir cilt yapısına sahip olan kişiler, hayatlarının geri kalanını cilt hassasiyetlerine göre yaşamak zorunda kalmaktadır. Cilt hassasiyetine sebebiyet veren genetik faktörler tam olarak tespit edilemese de bu durumun stres kaynaklı epigenetik faktörlerden etkilendiği düşünülmektedir.
Cilt hassasiyetinin sonradan oluşan nedenleri ise stres ve yoğun iş yaşamı olarak gösterilmektedir. Stres, genel vücut sağlığı ve cilt sağlığını olumsuz anlamda etkilemektedir. Stres düzeyinin optimize seviyede tutulması, cilt hassasiyetinin oluştuğu cilt hastalıklarının önüne geçebilmektedir. Psikolojik olarak esenlik içinde olmak, cilt bariyerinin daha güçlü bir yapıda olmasına katkı sağlamaktadır.
Bazı hastalıkların tedavi yöntemleri, cilt hassasiyetine sebebiyet verecek nedenler oluşturmaktadır. Sivilce ve akne oluşumunun önlenmesi için uygulanan ilaç tedavileri, deri inceliği azaltmakta ve cildin daha hassas bir yapıya bürünmesine yol açmaktadır. İlaçlar nedeniyle oluşan cilt hassasiyeti, cilt yüzeyinin tahriş olmasına ve en ufak temasta yara almasına neden olmaktadır. İlaç kullanımı son bulduğunda cilt hassasiyeti durumu da yok olmaktadır.
Hassas bir cilt yapısına sahip olan kişilerin, nemlendirici ve besleyici özelliği olan bakım ürünlerini düzenli bir şekilde kullanması gerekmektedir. Nemlendirici ve cilt bariyerini güçlendirici özelliklere sahip olan bakım kremleri: hassasiyet nedeniyle oluşan cilt tahribatının önüne geçebilmektedir. Düzenli olarak nemlendirilen hassas ciltler, dış etkenlere karşı daha dayanıklı bir hale gelmektedir.
Hassas cilt yapısına sahip olan kişilerin cilt yüzeylerini sürekli temiz tutması gerekmektedir. Tonik ve peeling gibi uygulamalarla cilt temizliği yapmak, hassas ciltlere sahip ilan kişilerin enfeksiyon kapma riskini en aza indirmektedir. İşlem sonrası cildin besleyici bakım ürünleriyle güçlendirilmesi, hassas cilt yapısının hasar almasını önlemektedir. Hassas ciltlerin her işlem sonrası bolca nemlendirici kullanması gerekmektedir.
Henüz Yorum Eklenmemiş.
Kuru cilt yapısına sahip olan kişiler; yaygın görülen cilt problemlerini daha sık yaşamaktadır. Soğuk hava ve güneş ışınları gibi faktörlerden daha fazla etkilenen kuru cilt, kişilerin günlük yaşam kalitelerini büyük ölçüde düşürmektedir. Sağlıklı beslenme alışkanlıklarına sahip olmak ve günlük olarak en az iki litre kadar su içmek; cilt kuruluğu problemlerinin azalmasına yardımcı olmaktadır.
Vücudun belli bölgeleri diğer kısımlara oranla yağlanmaya daha yatkındır. Karın çevresi, basen ve kol bölgeleri yoğun yağ birikimi olan bölgelerdir. Bu bölgelerde zayıflama ve incelmeyi sağlamak için pek çok yöntem kullanılmaktadır. Soğuk lipoliz, liposuction, radyo frekans, mezoterapi, karboksiterapi, ultrashape bu yöntemlerden bazılarıdır. Yalnızca diyet yaparak bölgesel yağ yakmak mümkün değildir. Kişiye özgü bir diyet, egzersiz programı ve bölgesel incelme uygulamaları yardımıyla lokal yağlanmadan kurtulmak mümkündür.
Cilt bakımı, cildin ihtiyaç duyduğu bileşenlerin cilde nüfuz etmesini sağlayarak; sağlıklı, canlı ve parlak bir cilt görünümüne kavuşmaya yardımcı olmaktadır. Medikal olarak ya da evdeki ürünlerle uygulanabilen cilt bakımları, doğru ve düzenli bir şekilde yapıldığında etkili sonuçlar vermektedir. Medikal işlemler, özel solüsyonlar ve ileri teknoloji ürünlerle uygulanırken evde yapılan cilt bakımlarında çeşitli bakım ürünleri kullanılmaktadır. Cilt bakımı fiyatları da yapılan uygulamaya ve kullanılan ürünlere göre değişiklik göstermektedir.
Kaş dökülmesi dönemsel ya da sürekli olarak görülebilen bir cilt problemidir. Oluşum şekline ve sürecine göre kendi kendine düzelebildiği gibi tedavi süreci de gerektirebilmektedir. Hormonal dengesizlikler, yanlış beslenme, menopoz, stres ve buna benzer pek çok etken kaş dökülmesine neden olabilmektedir. Genel olarak evde uygulanabilen yöntemlerle tedavisi mümkündür. Sarımsak, zeytinyağı, badem yağı, hindistan cevizi yağı, aloe vera jeli ve c vitamini gibi pek çok içerik kaşların gürleşmesine, sıklaşmasına ve uzamasına katkı sağlamaktadır.
Cilt bakım ampulleri, ciltte aniden ortaya çıkan problemlerin kısa sürede çözülmesi için kullanılan yoğunlaştırılmış minik serumlardır. Pek çok cilt probleminde etkilidir. Hızlı sonuçlar vermektedir. Özellikle cildin yenilenmesi, yaşlılık belirtilerinin ortadan kalkması ve cilt bariyerinin yenilenmesi için kullanılmaktadır. Haftada birkaç kez ya da ayda birkaç kez olacak şekilde dairesel hareketlerle masaj yapar gibi uygulanmaktadır.
Cilt bakımı; cilt tipine uygun ürünlerle cildin temizlenmesi ve nemlendirilmesi işlemidir. Cilt bakımı yapılırken dikkat edilmesi gereken pek çok husus bulunmaktadır. Bilinçsizce yapılan cilt bakımı faydadan çok zarara yol açmaktadır. Bu nedenle cilt analizi yapıldıktan sonra uygun ürünler seçilmesi ve işlem sırasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Düzenli olarak güneş kremi kullanmak, makyajla uyumamak ve cildin temiz ve nemli kalmasına önem vermek cilt bakım rutininin en önemli adımları arasında yer almaktadır.
Cilt bakım rutini, kişilerin cilt yapılarına uygun olan ürünleri düzenli olarak kullanmaları olarak tanımlanmaktadır. Cilt bakım rutinin, doğal ve besleyici ürünlerle yürütülmesi; cildin uzun vadede daha sağlıklı ve genç görünmesine yardımcı olmaktadır. Temizleme, tonik, peeling ve serum basamaklarından oluşan cilt bakım rutini; kişilerin özgüven kazanmasına ve ruhsal anlamda daha iyi hissetmesine olanak tanımaktadır.
Tırnaktaki renk değişikliği; çeşitli dış etkenler nedeniyle ortaya çıkabileceği gibi bazı kronik hastalıkların da habercisi olabilmektedir. Özellikle kalsiyum ve çinko gibi kemik ve tırnak yapısı üzerinde etkili olan minerallerin, vücut bünyesine yeteri kadar alınmaması da; tırnak yüzeyindeki renk değişikliğine sebebiyet vermektedir. Tırnak yüzeyinde morarma, sararma veya kızarma ile süregelen bu rahatsızlığın; uzman bir doktor tarafından detaylı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir.
Sebum, vücut sistemlerinin tümünde üretilmekte ve cilt yüzeyinin dış etkenlere karşı daha dayanıklı olmasına yardımcı olmaktadır. Çeşitli nedenlerle dengesizleşen sebum üretimi, kişilerin cilt ve saç yağlanması gibi olumsuz problemleri daha sık yaşamasına neden olmaktadır. Sebum üretiminin dengelenmesi için sağlıklı beslenme alışkanlıklarına geri dönülmesi ve düzenli olarak cilt bakımı yapılması gerekmektedir.
Simmondsia chinensis bitkisinin özlerinden elde edilen jojoba yağı, cilt ve saç yapısı üzerindeki iyileştirici etkisi nedeniyle; güzellik sektörünün vazgeçilmez ürünleri arasında yer almaktadır. Jojoba yağının saça faydaları; saç kepeğini azaltma, saç tellerini onarma, saç dökülmesini en aza indirme ve saç tellerinin parlaklığını arttırma olarak sıralanmaktadır. Saç bakım ürünü olarak kullanılan jojoba yağı, kişilerin daha dolgun ve hacimli saçlara sahip olmasına yardımcı olmaktadır.
Saç vitaminleri, ideal kalınlıkta ve ışıldayan yapıda saç tellerine sahip olmanın altın anahtarı olarak görülmektedir. Saç bakımı için vitamin ve mineral takviyesi almak, kişilerin daha canlı ve gür saçlara sahip olmasına yardımcı olmaktadır. Doğal besinler veya takviye ürünler aracılığıyla vücuda giren; A, E, C, H ve B12 vitaminleri, saç sağlığının gelişmesine katkı sağlayan vitaminler olarak sıralanmaktadır.
Kaş pudralama, güzellik uzmanları tarafından uygulanan ve kişilerin daha dolgun kaşlara sahip olmasını sağlayan bir tekniktir. Bu işlem; kaş derisinin en üst tabakası olan epidermise, bitkisel bir boya enjekte ederek yapılmaktadır. İşlem esnasında kullanılan mikro iğneler, kaş dokularına hiçbir şekilde zarar vermemektedir. Son derece kolay, hızlı ve zararsız bir işlem olan kaş pudralama; kişilerin doğal kaş görünümünü, kalıcı bir şekilde elde etmelerine olanak tanımaktadır.
Maruderm Blog; cilt, saç ve tırnak bakımı hakkında pek çok güzellik tüyosunu kullanıcılara sunmak amacıyla içerik üretmektedir. Doğanın saf ve eşsiz güzelliklerini cilt bakım sektörüyle buluşturan Maruderm, tamamını Fransa'dan getirdiği hammaddelerle cilt bakım ürünleri ve yüz serumları hazırlamaktadır.
Cilt bakımı hem kadınlar hem de erkekler açısından büyük önem taşımaktadır. Sağlıklı ve canlı bir cilt görünümüne sahip olmak için dikkat edilmesi gereken cilt bakım tüyoları şunlardır:
Dört mevsim boyunca gündüz saatlerinde dışarı çıkmadan önce güneş kremi kullanılmalıdır. Bakım gece saatlerinde yapılıyor ise nemlendirme adımıyla sonlandırılmalıdır.
Yorum Yapın
Lütfen zorunlu alanları doldurunuz. *