Sepet
Sepetiniz boş.
© 2019 Maruderm. Tüm hakları saklıdır.
Selülit, cilt yüzeyinde yağ hücrelerinin deri tabakalarının arasına çıkarak yumru, çukurlu-tümsekli, portakal kabuğu gibi bir görünüm oluşturmasıyla ortaya çıkan bir cilt problemidir. Genellikle kalça, uyluk ve karın bölgesini etkileyen estetik bir problemdir. Kadınlar arasında erkeklere oranla daha yaygındır.
Yağ hücreleri cildin epidermis ve dermis adı verilen üst bölgelerinde depolanmaktadır. Küçük bağ dokusu bantları bu yağ hücreleri arasında dikey olarak uzanmaktadır. Bantlar, normal büyüklükte yağ hücreleri için yeteri kadar boş alana sahip odalar ve mini cepler oluşturmakta fakat yağ hücreleri genişledikçe bantlar yağ dokusunu sıkmakta ve selülit görünümüne sebep olmaktadır.
Selülitin neden oluştuğu kesin olarak bilinmemektedir. Deri altındaki bağ dokusu ve yağ hücrelerinin etkileşimine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Olası nedenleri arasında hormonal faktörler, genetik faktörler, kilo alımı ve kilo kaybı, beslenme tarzı, hareketsizlik ve sigara kullanımı bulunmaktadır. Bunlarla birlikte dar kıyafetlerin ve uzun süre oturmanın da bu görünüme yol açtığı bilinmektedir. Ancak pek çok kadında sağlıklı beslenip uygun egzersizleri yapmasına rağmen bu görünüm oluşmaktadır.
Selülit belirtileri, oluşumun şiddetine ve derecesine bağlı olarak değişim göstermektedir. Hafif derecede, sadece etkilenen alan sıkıldığında görülmekte ileri derecede ise ciltteki pürüzlü yapı ve portakal kabuğu görünümü her şekilde fark edilmektedir. Selülit; sıklıkla kalça, uyluk, karın bölgesinde görülmekle beraber göğüslerde ve üst kollarda da oluşabilmektedir.
Selülit, tedavi gerektiren ciddi bir hastalık değildir. Hatta pek çok doktor, normal bir oluşum olduğunu belirtmektedir. Görüntü olarak rahatsız edici olabilen bu yapının tedavisi için dermatolog ya da plastik cerraha danışılabilir.
Selülit genellikle kalça, karın ve uyluk bölgesinde oluşmakta ve derecelerine göre farklı şekillerde görülmektedir. Şiddetine göre de üç farklı derecede sıralanmaktadır.
Derece 1-Hafif Selülit: Yatarken veya ayakta dururken portakal kabuğu görünümü fark edilmez. Hafif bir sarkma görülebilir.
Derece 2-Orta Selülit: Yatarken cilt pürüzsüz görülür fakat ayaktayken portakal kabuğu görünümü fark edilir. Sarkma daha fazla görülebilmekte ve orta derinlikte çöküntüler oluşabilmektedir.
Derece 3-Şiddetli Selülit: Yatarken ve ayakta dururken ciltte portakal kabuğu görünümü fark edilir. Deride ciddi boyutlarda sarkma oluşabilmektedir.
Selülit oluşumunu tamamen önlemek mümkün değildir. Ancak bazı yöntemlerle azaltmak mümkündür. Hareketli bir yaşam sürmek, sağlıklı beslenmek ve sabit bir kiloda kalmak selülit görünümünü azaltmaktadır. Kas güçlendirici egzersizler yapmak da bölgesel olarak şekillenmeye ve portakal kabuğu görünümünü azaltmaya fayda sağlamaktadır.
Cilde iyi bakmak yine bu hoş olmayan görünümün azalmasını sağlamaktadır. Sigara kullanmamak, sıkı bir cilde sahip olmak için güneş kremi kullanmak da aynı şekilde selülit görünümüne iyi gelecektir. Kilo kaybı genel olarak görünümün düzelmesini sağlasa da bazen sorunu daha belirgin hale getirebilmektedir çünkü hızlı kilo kaybı gevşek bir cilt oluşumuna sebep olmaktadır. Bu da daha belirgin bir portakal kabuğu görünümüne neden olabilmektedir.
Selülit, ciddi bir sağlık problemi değildir hatta oluşumu pek çok doktor tarafından normal kabul edilir. Belirgin ve spesifik bir tedavi yöntemi de yoktur. Ancak bazı önlemler ve tedavi yöntemleri bu oluşumu geçici olarak olsa bile iyileştirebilmektedir.
İlk olarak fazla kilolardan kurtulmak ve sağlıklı beslenmek bu görünümü azaltabilmektedir. Bunun dışında liposuction yöntemleri uygulanmaktadır. Fakat tek başına bu uygulamalar etki etmeyebilir hatta durumu daha da kötüleştirebilir. Lazer destekli liposuction ise tedavide etkili sonuçlar verebilmektedir. Bu hem cildi sıkılaştıran hem de yağ hücrelerini yok eden bir yöntemdir.
Kriyolipoliz, yağ hücrelerindeki bazı moleküllerin dondurulmasından oluşan bir yöntemdir. Ultrason tedavisinde ses dalgaları kullanılmakta, elde edilen sonuç birkaç ay etkili olmaktadır. Karboksiterapi yönteminde deri altına karbondioksit gazı enjekte edilir fakat morarma vs. gibi yan etkiler görülebilmektedir. Retinol krem kullanımı da selülit görünümüne iyi gelmektedir.
Maruderm sıkılaştırıcı selülit kremi, sabah ve akşam temiz cilde dairesel hareketlerle masaj yapılarak uygulanmaktadır. Paraben içermeyen formülü güvenli bir kullanım sağlamakta ve portakal kabuğu görünümünü ortadan kaldırmaktadır. İçeriğinde bulunan bileşenler hem cildin sıkılaşmasını sağlamakta hem de çatlak ve portakal kabuğu görünümüyle savaşmaktadır.
Kan dolaşımını hızlandırmaya yarayan at kılı fırçası gibi ürünlerle birlikte kullanıldığında daha hızlı bir şekilde etki ettiği görülmektedir.
Uygulamadan önce olası yan etkileri görmek ve tahrişi önlemek için yama testi yapılması önerilmektedir. Tahriş olmuş ciltte kullanılmaması gerekmektedir. Eğer ciltte tahrişe neden olduysa kullanımı bırakılmalı ve bir dermatoloğa başvurulmalıdır. Gözle temas etmemeli, temas durumunda bol su ile yıkanmalıdır. Harici kullanım içindir.
Çok yoğun olmasa da 3. derece selülitler ağrı yapabilmektedir. Özellikle menopoz dönemindeki kadınlar ağrı hissedebilmektedir. En çok karın, basen, bacak ve kalça kısmında ağrı oluşabilmektedir.
Selülitin estetik görünümü bozması pek çok kadın tarafından rahatsız edici bir durumdur. Bunun yanı sıra özellikle 3. derecede başka zararları da görülebilmektedir. Bazı bölgelerde kan dolaşımını yavaşlatmakta ve olumsuz etkilemektedir. Büyüyen yağ dokusu da vücudun normalden daha fazla su tutmasına ve bu da yine kan dolaşımının zayıflamasına neden olmaktadır. Kan dolaşımının zayıflamasıyla beraber dokulara daha az oksijen ulaşmaktadır
Henüz Yorum Eklenmemiş.
Kuru cilt yapısına sahip olan kişiler; yaygın görülen cilt problemlerini daha sık yaşamaktadır. Soğuk hava ve güneş ışınları gibi faktörlerden daha fazla etkilenen kuru cilt, kişilerin günlük yaşam kalitelerini büyük ölçüde düşürmektedir. Sağlıklı beslenme alışkanlıklarına sahip olmak ve günlük olarak en az iki litre kadar su içmek; cilt kuruluğu problemlerinin azalmasına yardımcı olmaktadır.
Vücudun belli bölgeleri diğer kısımlara oranla yağlanmaya daha yatkındır. Karın çevresi, basen ve kol bölgeleri yoğun yağ birikimi olan bölgelerdir. Bu bölgelerde zayıflama ve incelmeyi sağlamak için pek çok yöntem kullanılmaktadır. Soğuk lipoliz, liposuction, radyo frekans, mezoterapi, karboksiterapi, ultrashape bu yöntemlerden bazılarıdır. Yalnızca diyet yaparak bölgesel yağ yakmak mümkün değildir. Kişiye özgü bir diyet, egzersiz programı ve bölgesel incelme uygulamaları yardımıyla lokal yağlanmadan kurtulmak mümkündür.
Cilt bakımı, cildin ihtiyaç duyduğu bileşenlerin cilde nüfuz etmesini sağlayarak; sağlıklı, canlı ve parlak bir cilt görünümüne kavuşmaya yardımcı olmaktadır. Medikal olarak ya da evdeki ürünlerle uygulanabilen cilt bakımları, doğru ve düzenli bir şekilde yapıldığında etkili sonuçlar vermektedir. Medikal işlemler, özel solüsyonlar ve ileri teknoloji ürünlerle uygulanırken evde yapılan cilt bakımlarında çeşitli bakım ürünleri kullanılmaktadır. Cilt bakımı fiyatları da yapılan uygulamaya ve kullanılan ürünlere göre değişiklik göstermektedir.
Kaş dökülmesi dönemsel ya da sürekli olarak görülebilen bir cilt problemidir. Oluşum şekline ve sürecine göre kendi kendine düzelebildiği gibi tedavi süreci de gerektirebilmektedir. Hormonal dengesizlikler, yanlış beslenme, menopoz, stres ve buna benzer pek çok etken kaş dökülmesine neden olabilmektedir. Genel olarak evde uygulanabilen yöntemlerle tedavisi mümkündür. Sarımsak, zeytinyağı, badem yağı, hindistan cevizi yağı, aloe vera jeli ve c vitamini gibi pek çok içerik kaşların gürleşmesine, sıklaşmasına ve uzamasına katkı sağlamaktadır.
Cilt bakım ampulleri, ciltte aniden ortaya çıkan problemlerin kısa sürede çözülmesi için kullanılan yoğunlaştırılmış minik serumlardır. Pek çok cilt probleminde etkilidir. Hızlı sonuçlar vermektedir. Özellikle cildin yenilenmesi, yaşlılık belirtilerinin ortadan kalkması ve cilt bariyerinin yenilenmesi için kullanılmaktadır. Haftada birkaç kez ya da ayda birkaç kez olacak şekilde dairesel hareketlerle masaj yapar gibi uygulanmaktadır.
Cilt bakımı; cilt tipine uygun ürünlerle cildin temizlenmesi ve nemlendirilmesi işlemidir. Cilt bakımı yapılırken dikkat edilmesi gereken pek çok husus bulunmaktadır. Bilinçsizce yapılan cilt bakımı faydadan çok zarara yol açmaktadır. Bu nedenle cilt analizi yapıldıktan sonra uygun ürünler seçilmesi ve işlem sırasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Düzenli olarak güneş kremi kullanmak, makyajla uyumamak ve cildin temiz ve nemli kalmasına önem vermek cilt bakım rutininin en önemli adımları arasında yer almaktadır.
Cilt bakım rutini, kişilerin cilt yapılarına uygun olan ürünleri düzenli olarak kullanmaları olarak tanımlanmaktadır. Cilt bakım rutinin, doğal ve besleyici ürünlerle yürütülmesi; cildin uzun vadede daha sağlıklı ve genç görünmesine yardımcı olmaktadır. Temizleme, tonik, peeling ve serum basamaklarından oluşan cilt bakım rutini; kişilerin özgüven kazanmasına ve ruhsal anlamda daha iyi hissetmesine olanak tanımaktadır.
Tırnaktaki renk değişikliği; çeşitli dış etkenler nedeniyle ortaya çıkabileceği gibi bazı kronik hastalıkların da habercisi olabilmektedir. Özellikle kalsiyum ve çinko gibi kemik ve tırnak yapısı üzerinde etkili olan minerallerin, vücut bünyesine yeteri kadar alınmaması da; tırnak yüzeyindeki renk değişikliğine sebebiyet vermektedir. Tırnak yüzeyinde morarma, sararma veya kızarma ile süregelen bu rahatsızlığın; uzman bir doktor tarafından detaylı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir.
Sebum, vücut sistemlerinin tümünde üretilmekte ve cilt yüzeyinin dış etkenlere karşı daha dayanıklı olmasına yardımcı olmaktadır. Çeşitli nedenlerle dengesizleşen sebum üretimi, kişilerin cilt ve saç yağlanması gibi olumsuz problemleri daha sık yaşamasına neden olmaktadır. Sebum üretiminin dengelenmesi için sağlıklı beslenme alışkanlıklarına geri dönülmesi ve düzenli olarak cilt bakımı yapılması gerekmektedir.
Simmondsia chinensis bitkisinin özlerinden elde edilen jojoba yağı, cilt ve saç yapısı üzerindeki iyileştirici etkisi nedeniyle; güzellik sektörünün vazgeçilmez ürünleri arasında yer almaktadır. Jojoba yağının saça faydaları; saç kepeğini azaltma, saç tellerini onarma, saç dökülmesini en aza indirme ve saç tellerinin parlaklığını arttırma olarak sıralanmaktadır. Saç bakım ürünü olarak kullanılan jojoba yağı, kişilerin daha dolgun ve hacimli saçlara sahip olmasına yardımcı olmaktadır.
Saç vitaminleri, ideal kalınlıkta ve ışıldayan yapıda saç tellerine sahip olmanın altın anahtarı olarak görülmektedir. Saç bakımı için vitamin ve mineral takviyesi almak, kişilerin daha canlı ve gür saçlara sahip olmasına yardımcı olmaktadır. Doğal besinler veya takviye ürünler aracılığıyla vücuda giren; A, E, C, H ve B12 vitaminleri, saç sağlığının gelişmesine katkı sağlayan vitaminler olarak sıralanmaktadır.
Kaş pudralama, güzellik uzmanları tarafından uygulanan ve kişilerin daha dolgun kaşlara sahip olmasını sağlayan bir tekniktir. Bu işlem; kaş derisinin en üst tabakası olan epidermise, bitkisel bir boya enjekte ederek yapılmaktadır. İşlem esnasında kullanılan mikro iğneler, kaş dokularına hiçbir şekilde zarar vermemektedir. Son derece kolay, hızlı ve zararsız bir işlem olan kaş pudralama; kişilerin doğal kaş görünümünü, kalıcı bir şekilde elde etmelerine olanak tanımaktadır.
Maruderm Blog; cilt, saç ve tırnak bakımı hakkında pek çok güzellik tüyosunu kullanıcılara sunmak amacıyla içerik üretmektedir. Doğanın saf ve eşsiz güzelliklerini cilt bakım sektörüyle buluşturan Maruderm, tamamını Fransa'dan getirdiği hammaddelerle cilt bakım ürünleri ve yüz serumları hazırlamaktadır.
Cilt bakımı hem kadınlar hem de erkekler açısından büyük önem taşımaktadır. Sağlıklı ve canlı bir cilt görünümüne sahip olmak için dikkat edilmesi gereken cilt bakım tüyoları şunlardır:
Dört mevsim boyunca gündüz saatlerinde dışarı çıkmadan önce güneş kremi kullanılmalıdır. Bakım gece saatlerinde yapılıyor ise nemlendirme adımıyla sonlandırılmalıdır.
Yorum Yapın
Lütfen zorunlu alanları doldurunuz. *