Sepet
Sepetiniz boş.
© 2019 Maruderm. Tüm hakları saklıdır.
Piyasada bulunan saç vitamini çeşitleri, kişilerin daha sağlıklı görünen saçlara sahip olmasına ve kendi dış görüşlerinden daha memnun olmasına yardımcı olmaktadır. Günümüzde, hava kirliliği ve stres gibi faktörlerin artış göstermesi; saç dökülmesi ve benzeri problemlerin yaygınlaşmasına neden olmaktadır.
Dolgun ve parlak saçlar, hem erkek hem de kadın olmak üzere tüm bireylerin hayal ettiği ideal saç niteliğindedir. Yaygın saç problemlerinin önlenebilmesi ve mükemmel saçlara kavuşulması için saç vitamini çeşitlerinden yardım almak gerekmektedir.
Vitamin eksikliği, pek çok vücut sisteminde olduğu gibi saç sağlığı üzerinde de olumsuz etkiler göstermektedir. Saça iyi gelen vitamin çeşitlerinin düzenli olarak takviye edilmesi, daha gür çıkan saçların yegâne sırrıdır. Nitelikli bir yaşam kalitesi, vücut sistemlerinin sağlıklı bir şekilde çalışması ile mümkün hale gelmektedir.
Saç vitamini kavramı, sağlıklı uzayan ve daha az yıpranan saçlar için vücut bünyesine alınan vitaminleri ifade etmektedir. Vücut içerisine giren tüm vitamin ve minerallerin, tüm sistemler üzerinde etkisi bulunmakta ve söz konusu takviyelerin eksikliği tüm sistemin hızlı bir şekilde çökmesine neden olmaktadır.
Saç dökülmesi, saç seyrelmesi ve kellik; çoğu zaman vitamin eksikliğinden kaynaklı gelişmektedir. Seyrelen saç dipleri, vücut bütünü estetik anlamda bozmakta ve kişilerin yaşam kalitesini büyük ölçüde düşürmektedir. Genellikle erkeklerde görülen kellik problemi, çeşitli önlemlerin alınmasıyla engellenebilmektedir.
Saç vitaminleri, saçların daha gür çıkmasına ve daha canlı görünmesine yardımcı olan takviye ürünler olarak tanımlanmaktadır. İnsan sağlığı üzerinde ciddi düzeyde etkisi bulunan vitamin çeşitlerinin, düzenli olarak takviye edilmesi; saç ve cilt problemleri de dâhil olmak üzere pek çok sağlık sorununun önüne geçebilmektedir.
Düzenli olarak saç vitamini kullananlar, zaman içerisinde saç yapılarının güçlendiğini ve saçlarının uzama sürelerinin azaldığını fark etmektedir. Saç vitaminleri sayesinde, saç dipleri en sağlıklı hale gelmekte ve saç telleri daha güçlü bir yapı sergilemektedir.
Vitamin eksikliği, saç dökülmesi de dâhil olmak üzere pek çok hastalığa sebep olabilmektedir. Tüm vücut sistemlerinin, düzenli ve doğru çalışabilmesi için; vitamin ve mineral desteğinin düzenli olarak sağlanması gerekmektedir. Aksi takdirde vücut, çeşit hastalıklara karşı savunmasız kalmaktadır.
Yetersiz beslenme, protein eksikliği, olumsuz yaşam koşulları, travma sonrası stres bozukluğu ve çeşitli kronik hastalıklar; saç dökülmesi probleminin nedenleri olarak sıralanmaktadır. Tüm bu nedenlerin ortak noktası, vücut sistemlerinin zayıflaması ve çeşitli vitamin değerlerinin düşmesi olarak gösterilmektedir.
Dengesi şaşan ve yeteri kadar beslenemeyen vücut dokuları, hızlı bir şekilde tahrip olmakta ve çeşitli hastalıklara davetiye çıkarmaktadır. Saç dökülmesi probleminin yaygınlaşması ve gittikçe daha önemli bir sorun haline gelmesi; beslenme alışkanlıklarının bozulmasından kaynak almaktadır.
Vücuda yeteri kadar vitamin ve mineral almak, beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesiyle mümkün hale gelmektedir. Doğal yollarla vücut sağlığını geliştirmek isteyen kişilerin, beslenme alışkanlıklarına çeki düzen vermesi gerekmektedir. Bol bol su içmek, meyve ve sebze tüketimini arttırmak ve işlenmiş gıdalardan kaçınmak; saç kepeği ve saç dökülmesi gibi problemleri en aza indirmektedir.
Güçlü saç tellerine sahip olmak için vücuda alınması gereken vitamin ve mineraller; E vitamini, A vitamini, H vitamini, Folik asit, B12 vitamini ve C vitamini olarak sıralanmaktadır. Bu vitamin türlerinin vücut içerisinde dengeli bir şekilde muhafaza edilmesi, daha sağlıklı bir bağışıklık sistemine ve daha güçlü saç tellerine sahip olmanın altın koşulu olarak gösterilmektedir.
Cilt yüzeyi ve saç telleri, E vitamininin faydalı özellikleri sayesinde beslenmekte ve güçlenmektedir. E vitamininin saç folikülleri üzerindeki temel görevi, yeni saç tellerinin oluşmasına destek sağlamaktır. Hücre onarımının hızlanmasına ve saç tellerinin yıpranmalara karşı korunmasına yardımcı olan E Vitamini; kayısı, badem, kekik, fındık, domates, balık ve lahana gibi besinlerden bol bol bulunmaktadır.
H vitamini veya B7 vitamini olarak da bilinen biyotin; saç tellerinin hacim kazanmasında anahtar rol oynayan bir bileşendir. Biyotin, doğrudan saç tellerini hedef alarak oluşan yıpranmaları en iyi şekilde tedavi etmeyi hedeflemektedir. Saç yanması ve yıpranması gibi olumsuz durumları yaşayan kişilerin; muz, ceviz, yer fıstığı, yulaf ve karnabahar gibi biyotin içeren besinleri sık sık tüketmesi gerekmektedir.
Saç derisinin doğal sebum dengesi, saçların dış etkenlere karşı daha dayanıklı olmasına yardımcı olmaktadır. A vitamini ise söz konusu sebum dengesinin korunmasında ve fazla sebum üretiminin engellenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Sebum dengesi korunan saç derisi, daha sağlıklı uzayan ve daha canlı görünen saç tellerine ev sahipliği yapmaktadır.
DNA, RNA ve mitokondri gibi hücre bileşenlerinin oksijen kuryesi olan B12; saç köklerinin sağlam ve güçlü bir şekilde deriye tutunmasına olanak tanımaktadır. Oksijensiz kalan veya tam olarak beslenemeyen saç kökleri, saç tellerini taşımakta zorlanmakta ve saç dökülmesi problemlerine yol açmaktadır. Günlük olarak yeterli düzeyde yumurta, yoğurt, et ve süt gibi B12 içeren besinlerden tüketmek; saç dökülmesi probleminin azalmasına yardımcı olmaktadır.
Kolajen, tüm hücrelerin yapısında var olan ve hücrelerin birbirine tutunmasını mümkün kılan hayati bir moleküldür. Kolajen üretiminin düzenli hale getirilmesi ise C vitamini molekülleri sayesinde mümkün hale gelmektedir. C vitamini, sağlıklı saçlara sahip olmak isteyen kişiler için son derece önem arz etmektedir.
Henüz Yorum Eklenmemiş.
Saç bakımı; sağlıklı ve güzel saçlara sahip olmak için düzenli olarak yapılması gereken bir işlemdir. Nemini kaybetmiş, kırılmış, yıpranmış, cansız ve mat görünen saçların onarılması için pek çok farklı bakım yöntemi kullanılmaktadır. Saçların düzenli olan kestirilmesi ve haftada 2-3 defadan fazla olmayacak şekilde ılık su, tuz ve sülfat içermeyen şampuanla yıkanması etkili bir bakımın ilk adımlarını oluşturmaktadır. Sık yağlanan saçların sağlıklı bir görünüme kavuşması için kuru şampuanla yıkanması tavsiye edilirken; saça çok fazla ısı uygulanmaması, düzenli olarak nemlendirilmesi ve gerekli vitamin, mineral desteğinin sağlanması sağlıklı saçlara sahip olmanın en önemli adımları arasında yer almaktadır.
Lenf vücudun sıvı dengesini sağlayan renksiz bir sıvıdır. Bu sıvı bakteri ve yabancı hücreleri dokulardan uzak tutmaktadır. Lenfatik sistem ise bu sıvının dolaşımını sağlayan sistemdir. Bu sistem vücutta biriken ödemin atılması ve vücudun kendini yenilemesi için çalışmaktadır. Lenfatik drenaj masajı, lenf sistemini etkileyerek kan dolaşımının hızlanmasını sağlamakta ve vücuttaki toksin, bakteri ve ödemin daha hızlı atılmasına yardımcı olmaktadır. Lenf drenaj masajı, ayak parmaklarından başlayarak lenf sistemini takip etmekte ve kalbe doğru tek yönlü hareketlerle uygulanmaktadır. Faydaları sayılmakla bitmeyen bu masaj 2-3 günde bir uygulanabilmekte ve herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır.
Roza hastalığı; cilt yüzeyinde oluşan kızarıklık ve kaşıntı hissi gibi belirtilerle ortaya çıkmaktadır. Kişilerin cilt lekesi problemlerine daha yatkın olmasına neden olan roza hastalığı, alerji veya stres kaynaklı gelişmektedir. Roza hastalığının kronikleşmemesi için mümkün olan en kısa sürede güvenilir bir dermatoloji uzmanından yardım almak gerekmektedir. Söz konusu hastalığın tedavisi, antibiyotik özeliği bulunan ilaç ve kremler yardımıyla yürütülmektedir.
Kuru cilt yapısına sahip olan kişiler; yaygın görülen cilt problemlerini daha sık yaşamaktadır. Soğuk hava ve güneş ışınları gibi faktörlerden daha fazla etkilenen kuru cilt, kişilerin günlük yaşam kalitelerini büyük ölçüde düşürmektedir. Sağlıklı beslenme alışkanlıklarına sahip olmak ve günlük olarak en az iki litre kadar su içmek; cilt kuruluğu problemlerinin azalmasına yardımcı olmaktadır.
Vücudun belli bölgeleri diğer kısımlara oranla yağlanmaya daha yatkındır. Karın çevresi, basen ve kol bölgeleri yoğun yağ birikimi olan bölgelerdir. Bu bölgelerde zayıflama ve incelmeyi sağlamak için pek çok yöntem kullanılmaktadır. Soğuk lipoliz, liposuction, radyo frekans, mezoterapi, karboksiterapi, ultrashape bu yöntemlerden bazılarıdır. Yalnızca diyet yaparak bölgesel yağ yakmak mümkün değildir. Kişiye özgü bir diyet, egzersiz programı ve bölgesel incelme uygulamaları yardımıyla lokal yağlanmadan kurtulmak mümkündür.
Cilt bakımı, cildin ihtiyaç duyduğu bileşenlerin cilde nüfuz etmesini sağlayarak; sağlıklı, canlı ve parlak bir cilt görünümüne kavuşmaya yardımcı olmaktadır. Medikal olarak ya da evdeki ürünlerle uygulanabilen cilt bakımları, doğru ve düzenli bir şekilde yapıldığında etkili sonuçlar vermektedir. Medikal işlemler, özel solüsyonlar ve ileri teknoloji ürünlerle uygulanırken evde yapılan cilt bakımlarında çeşitli bakım ürünleri kullanılmaktadır. Cilt bakımı fiyatları da yapılan uygulamaya ve kullanılan ürünlere göre değişiklik göstermektedir.
Kaş dökülmesi dönemsel ya da sürekli olarak görülebilen bir cilt problemidir. Oluşum şekline ve sürecine göre kendi kendine düzelebildiği gibi tedavi süreci de gerektirebilmektedir. Hormonal dengesizlikler, yanlış beslenme, menopoz, stres ve buna benzer pek çok etken kaş dökülmesine neden olabilmektedir. Genel olarak evde uygulanabilen yöntemlerle tedavisi mümkündür. Sarımsak, zeytinyağı, badem yağı, hindistan cevizi yağı, aloe vera jeli ve c vitamini gibi pek çok içerik kaşların gürleşmesine, sıklaşmasına ve uzamasına katkı sağlamaktadır.
Cilt bakım ampulleri, ciltte aniden ortaya çıkan problemlerin kısa sürede çözülmesi için kullanılan yoğunlaştırılmış minik serumlardır. Pek çok cilt probleminde etkilidir. Hızlı sonuçlar vermektedir. Özellikle cildin yenilenmesi, yaşlılık belirtilerinin ortadan kalkması ve cilt bariyerinin yenilenmesi için kullanılmaktadır. Haftada birkaç kez ya da ayda birkaç kez olacak şekilde dairesel hareketlerle masaj yapar gibi uygulanmaktadır.
Cilt bakımı; cilt tipine uygun ürünlerle cildin temizlenmesi ve nemlendirilmesi işlemidir. Cilt bakımı yapılırken dikkat edilmesi gereken pek çok husus bulunmaktadır. Bilinçsizce yapılan cilt bakımı faydadan çok zarara yol açmaktadır. Bu nedenle cilt analizi yapıldıktan sonra uygun ürünler seçilmesi ve işlem sırasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Düzenli olarak güneş kremi kullanmak, makyajla uyumamak ve cildin temiz ve nemli kalmasına önem vermek cilt bakım rutininin en önemli adımları arasında yer almaktadır.
Cilt bakım rutini, kişilerin cilt yapılarına uygun olan ürünleri düzenli olarak kullanmaları olarak tanımlanmaktadır. Cilt bakım rutinin, doğal ve besleyici ürünlerle yürütülmesi; cildin uzun vadede daha sağlıklı ve genç görünmesine yardımcı olmaktadır. Temizleme, tonik, peeling ve serum basamaklarından oluşan cilt bakım rutini; kişilerin özgüven kazanmasına ve ruhsal anlamda daha iyi hissetmesine olanak tanımaktadır.
Tırnaktaki renk değişikliği; çeşitli dış etkenler nedeniyle ortaya çıkabileceği gibi bazı kronik hastalıkların da habercisi olabilmektedir. Özellikle kalsiyum ve çinko gibi kemik ve tırnak yapısı üzerinde etkili olan minerallerin, vücut bünyesine yeteri kadar alınmaması da; tırnak yüzeyindeki renk değişikliğine sebebiyet vermektedir. Tırnak yüzeyinde morarma, sararma veya kızarma ile süregelen bu rahatsızlığın; uzman bir doktor tarafından detaylı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir.
Sebum, vücut sistemlerinin tümünde üretilmekte ve cilt yüzeyinin dış etkenlere karşı daha dayanıklı olmasına yardımcı olmaktadır. Çeşitli nedenlerle dengesizleşen sebum üretimi, kişilerin cilt ve saç yağlanması gibi olumsuz problemleri daha sık yaşamasına neden olmaktadır. Sebum üretiminin dengelenmesi için sağlıklı beslenme alışkanlıklarına geri dönülmesi ve düzenli olarak cilt bakımı yapılması gerekmektedir.
Maruderm Blog; cilt, saç ve tırnak bakımı hakkında pek çok güzellik tüyosunu kullanıcılara sunmak amacıyla içerik üretmektedir. Doğanın saf ve eşsiz güzelliklerini cilt bakım sektörüyle buluşturan Maruderm, tamamını Fransa'dan getirdiği hammaddelerle cilt bakım ürünleri ve yüz serumları hazırlamaktadır.
Cilt bakımı hem kadınlar hem de erkekler açısından büyük önem taşımaktadır. Sağlıklı ve canlı bir cilt görünümüne sahip olmak için dikkat edilmesi gereken cilt bakım tüyoları şunlardır:
Dört mevsim boyunca gündüz saatlerinde dışarı çıkmadan önce güneş kremi kullanılmalıdır. Bakım gece saatlerinde yapılıyor ise nemlendirme adımıyla sonlandırılmalıdır.
Yorum Yapın
Lütfen zorunlu alanları doldurunuz. *