Sepet
Sepetiniz boş.
© 2019 Maruderm. Tüm hakları saklıdır.
Saç kepeği; kafa üzerindeki deri parçalarının dökülmesi yoluyla oluşan, yaygın bir cilt problemi olarak tanımlanmaktadır. Saç kepeği, farklı nedenlerden dolayı ortaya çıkmakta ve kişilerin yaşam kalitesini büyük ölçüde düşürmektedir. Çoğu kişi; kepek nedeniyle oluşan kaşıntı ve döküntü hissini, rahatsız edici olarak nitelendirmektedir.
Kepek, basit bir cilt problemi olarak görünse de; kişilerin özgüvenini düşürmekte ve öz bakım rutinlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Kepek oluşumu, temizlik ve bakım rutinlerini düzenli bir şekilde gerçekleştiren kişilerde bile görülmektedir. Bu durum, kepek oluşumunun dış etkenlerden kaynak alarak geliştiğini göstermektedir.
Beslenme alışkanlıkları da saç derisinin sağlığı üzerinde oldukça etkilidir. Saç derisinin sağlıklı olması, ihtiyaç duyulan vitamin ve minerallerin düzenli bir şekilde alınması ile mümkün hale gelmektedir. Bu nedenle; sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve yeterli düzeyde vitamin alımı, kişilerin saç kepeği sorunlarını en aza indirmektedir.
Kepek; hem kadınların hem de erkeklerin saç diplerinde görülebilen, beyaz veya açık sarı renkli deri döküntüsü anlamına gelmektedir. Genel toplumda her iki kişiden birinde kepek oluşumuna rastlanmaktadır. Bununla beraber erkek bireylerde, kadın bireylere nazaran daha fazla saç kepeği oluşumu görülmektedir.
Kepek oluşumu, bulaşıcı özellik göstermemektedir. Oluşan saç kepeği, kişinin saç derisinin genel sağlık durumu ile alakalıdır. Bu durumun genellikle, ciddi bir sağlık problemiyle ilişkisi olmamaktadır. Kepek oluşumunun rahatsızlık veren yönü, kaşıntı ve döküntüye neden olmasıdır.
Saç kepeklenmesinin, kişilerin vücut yapısına göre değişen pek çok nedeni bulunmaktadır. Saç derisinin üst tabakasının soyulma nedeni, çoğunlukla mevsim geçişi veya şampuan değişikliği olmaktadır. Geçici veya kalıcı bir şekilde süre gelen kepek oluşumunun nedenleri şunlardır:
Saç kepeğinin, kişiden kişiye değişen farklı belirtileri bulunmaktadır. Bazı kişiler, saç dökülmesi ve saç kepeği sorunlarını aynı anda yaşayabilmektedir. Çeşitli saç problemlerinin aynı anda yaşanması, kişilerin yaşam kalitesi üzerinde olumsuz etki göstermektedir.
Saç derisinde oluşan kızarıklık ve kaşıntı hissi, kepekli saçın en yaygın belirtisi olarak görülmektedir. Saç derisinin kepek nedeniyle sık sık kaşınması, tahriş oluşumu ve yara kabuğu dökülmesi gibi sonuçlar doğurabilmektedir. Kaşıntı ve kızarıklık durumunun artış göstermesi, egzama gibi olumsuz sonuçlara neden olabilmektedir.
Saç kepeği; kişilerin özellikle omuzlarına dökülmekte, bu nedenle estetik açıdan sorun teşkil etmektedir. Saç kepeği oluşumunun bir diğer belirtisi, kıyafetlere dökülen ve kötü bir görüntüye neden olan beyaz deri parçalarıdır. Kepek oluşumundan mustarip olan kişiler, kıyafetlerine bulaşan deri parçalarından ciddi düzeyde rahatsız olmaktadır.
Saç kepeği tedavisi, çoğunlukla kozmetik ürünler ile yürütülen bir süreçtir. Tedavinin ne kadar sürede cevap vereceği, kişinin yaşı ve saçındaki kepek yoğunluğu gibi faktörlere bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Bununla beraber; stres kaynaklı saç kepeği, kozmetik yöntemlerle tedavi edilememektedir.
Kepek önleyici şampuanların düzenli bir şekilde kullanılması, inatçı ve tekrarlayan kepek oluşumunun; hızlı bir şekilde tedavi edilmesine yardımcı olmaktadır. Bu tür şampuanlar, saç derisi üzerindeki sebum dengesini yeniden kurmayı hedeflemektedir. Bu sayede kepek oluşumu en aza indirilmektedir.
Saç derisinin beslenmesi ve eski sağlığına kavuşması için nemlendirici özelliği olan doğal bakım yağlarının düzenli bir şekilde kullanması gerekmektedir. Selenyum ve paraben içeren bakım ürünleri, kepek oluşumunu tetiklemesi nedeniyle tercih edilmemelidir. Badem yağı ve argan yağı; bu bağlamda tercih edilmesi gereken yağ çeşitleri arasında yer almaktadır.
Saç kepeği, günlük hayatın büyük bir kısmını kaplayan stres faktörlerinden büyük ölçüde etkilenmektedir. Kepek oluşumunun önlenmesi için stres faktörlerinden uzak durmak gerekmektedir. Kepek oluşumu ile birlikte başka sağlık problemleri de yaşanıyorsa, hızlı bir şekilde doktora gitmek önem arz etmektedir.
Kepek oluşumunun önlenmesi için çok soğuk ve çok sıcak alanlardan uzak durmak gerekmektedir. Sıcaklık değişimleri, saç kepeği oluşumunun en yaygın nedeni olarak görülmektedir. Kolay kırılan saçlara sahip olan kişiler, kepek oluşumunu önlemek adına saç şekillendirici cihazlardan uzak durmalıdır.
Saç bakım rutinin, titiz bir şekilde yürütülmesi de kepek oluşumunun önüne geçmektedir. Saçlar, rüzgâr ve ısı gibi dış etkenlere çok fazla maruz kalmaktadır. Bu nedenle kişilerin, tıpkı cilt bakım rutini gibi bir saç bakım rutinine de sağıp olması gerekmektedir. Temiz tutulan ve düzenli bir şekilde nemlendirilen saçlarda, kepek oluşumu riski oldukça azdır.
Saç kepeği problemi yaşayan kişiler, çoğunlukla kozmetik tedavi yöntemlerinden yaralanmakta ve doktora başvurmayı ihmal etmektedir. Ancak, saç kepeği başka sorunlarla birlikte gelişiyor veya başka sorunlar arttığında alevleniyorsa; kişinin acil bir şekilde doktora gitmesi gerekmektedir. Bu sorunları maddelemek istersek:
Saç kepeği genellikle uygun ürünler ve düzenli bakım rutinleri sayesinde kısa bir sürede tedavi edilebilmektedir. Tedavi süresi, kişinin yaşam koşulları ve saç yapısı gibi faktörlere bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Bununla birlikte, piyasada bulunan arındırıcı kepek şampuanları, kepek sorunun hızlı bir şekilde yok edilmesini sağlamaktadır.
Henüz Yorum Eklenmemiş.
Roza hastalığı; cilt yüzeyinde oluşan kızarıklık ve kaşıntı hissi gibi belirtilerle ortaya çıkmaktadır. Kişilerin cilt lekesi problemlerine daha yatkın olmasına neden olan roza hastalığı, alerji veya stres kaynaklı gelişmektedir. Roza hastalığının kronikleşmemesi için mümkün olan en kısa sürede güvenilir bir dermatoloji uzmanından yardım almak gerekmektedir. Söz konusu hastalığın tedavisi, antibiyotik özeliği bulunan ilaç ve kremler yardımıyla yürütülmektedir.
Kuru cilt yapısına sahip olan kişiler; yaygın görülen cilt problemlerini daha sık yaşamaktadır. Soğuk hava ve güneş ışınları gibi faktörlerden daha fazla etkilenen kuru cilt, kişilerin günlük yaşam kalitelerini büyük ölçüde düşürmektedir. Sağlıklı beslenme alışkanlıklarına sahip olmak ve günlük olarak en az iki litre kadar su içmek; cilt kuruluğu problemlerinin azalmasına yardımcı olmaktadır.
Vücudun belli bölgeleri diğer kısımlara oranla yağlanmaya daha yatkındır. Karın çevresi, basen ve kol bölgeleri yoğun yağ birikimi olan bölgelerdir. Bu bölgelerde zayıflama ve incelmeyi sağlamak için pek çok yöntem kullanılmaktadır. Soğuk lipoliz, liposuction, radyo frekans, mezoterapi, karboksiterapi, ultrashape bu yöntemlerden bazılarıdır. Yalnızca diyet yaparak bölgesel yağ yakmak mümkün değildir. Kişiye özgü bir diyet, egzersiz programı ve bölgesel incelme uygulamaları yardımıyla lokal yağlanmadan kurtulmak mümkündür.
Cilt bakımı, cildin ihtiyaç duyduğu bileşenlerin cilde nüfuz etmesini sağlayarak; sağlıklı, canlı ve parlak bir cilt görünümüne kavuşmaya yardımcı olmaktadır. Medikal olarak ya da evdeki ürünlerle uygulanabilen cilt bakımları, doğru ve düzenli bir şekilde yapıldığında etkili sonuçlar vermektedir. Medikal işlemler, özel solüsyonlar ve ileri teknoloji ürünlerle uygulanırken evde yapılan cilt bakımlarında çeşitli bakım ürünleri kullanılmaktadır. Cilt bakımı fiyatları da yapılan uygulamaya ve kullanılan ürünlere göre değişiklik göstermektedir.
Kaş dökülmesi dönemsel ya da sürekli olarak görülebilen bir cilt problemidir. Oluşum şekline ve sürecine göre kendi kendine düzelebildiği gibi tedavi süreci de gerektirebilmektedir. Hormonal dengesizlikler, yanlış beslenme, menopoz, stres ve buna benzer pek çok etken kaş dökülmesine neden olabilmektedir. Genel olarak evde uygulanabilen yöntemlerle tedavisi mümkündür. Sarımsak, zeytinyağı, badem yağı, hindistan cevizi yağı, aloe vera jeli ve c vitamini gibi pek çok içerik kaşların gürleşmesine, sıklaşmasına ve uzamasına katkı sağlamaktadır.
Cilt bakım ampulleri, ciltte aniden ortaya çıkan problemlerin kısa sürede çözülmesi için kullanılan yoğunlaştırılmış minik serumlardır. Pek çok cilt probleminde etkilidir. Hızlı sonuçlar vermektedir. Özellikle cildin yenilenmesi, yaşlılık belirtilerinin ortadan kalkması ve cilt bariyerinin yenilenmesi için kullanılmaktadır. Haftada birkaç kez ya da ayda birkaç kez olacak şekilde dairesel hareketlerle masaj yapar gibi uygulanmaktadır.
Cilt bakımı; cilt tipine uygun ürünlerle cildin temizlenmesi ve nemlendirilmesi işlemidir. Cilt bakımı yapılırken dikkat edilmesi gereken pek çok husus bulunmaktadır. Bilinçsizce yapılan cilt bakımı faydadan çok zarara yol açmaktadır. Bu nedenle cilt analizi yapıldıktan sonra uygun ürünler seçilmesi ve işlem sırasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Düzenli olarak güneş kremi kullanmak, makyajla uyumamak ve cildin temiz ve nemli kalmasına önem vermek cilt bakım rutininin en önemli adımları arasında yer almaktadır.
Cilt bakım rutini, kişilerin cilt yapılarına uygun olan ürünleri düzenli olarak kullanmaları olarak tanımlanmaktadır. Cilt bakım rutinin, doğal ve besleyici ürünlerle yürütülmesi; cildin uzun vadede daha sağlıklı ve genç görünmesine yardımcı olmaktadır. Temizleme, tonik, peeling ve serum basamaklarından oluşan cilt bakım rutini; kişilerin özgüven kazanmasına ve ruhsal anlamda daha iyi hissetmesine olanak tanımaktadır.
Tırnaktaki renk değişikliği; çeşitli dış etkenler nedeniyle ortaya çıkabileceği gibi bazı kronik hastalıkların da habercisi olabilmektedir. Özellikle kalsiyum ve çinko gibi kemik ve tırnak yapısı üzerinde etkili olan minerallerin, vücut bünyesine yeteri kadar alınmaması da; tırnak yüzeyindeki renk değişikliğine sebebiyet vermektedir. Tırnak yüzeyinde morarma, sararma veya kızarma ile süregelen bu rahatsızlığın; uzman bir doktor tarafından detaylı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir.
Sebum, vücut sistemlerinin tümünde üretilmekte ve cilt yüzeyinin dış etkenlere karşı daha dayanıklı olmasına yardımcı olmaktadır. Çeşitli nedenlerle dengesizleşen sebum üretimi, kişilerin cilt ve saç yağlanması gibi olumsuz problemleri daha sık yaşamasına neden olmaktadır. Sebum üretiminin dengelenmesi için sağlıklı beslenme alışkanlıklarına geri dönülmesi ve düzenli olarak cilt bakımı yapılması gerekmektedir.
Simmondsia chinensis bitkisinin özlerinden elde edilen jojoba yağı, cilt ve saç yapısı üzerindeki iyileştirici etkisi nedeniyle; güzellik sektörünün vazgeçilmez ürünleri arasında yer almaktadır. Jojoba yağının saça faydaları; saç kepeğini azaltma, saç tellerini onarma, saç dökülmesini en aza indirme ve saç tellerinin parlaklığını arttırma olarak sıralanmaktadır. Saç bakım ürünü olarak kullanılan jojoba yağı, kişilerin daha dolgun ve hacimli saçlara sahip olmasına yardımcı olmaktadır.
Saç vitaminleri, ideal kalınlıkta ve ışıldayan yapıda saç tellerine sahip olmanın altın anahtarı olarak görülmektedir. Saç bakımı için vitamin ve mineral takviyesi almak, kişilerin daha canlı ve gür saçlara sahip olmasına yardımcı olmaktadır. Doğal besinler veya takviye ürünler aracılığıyla vücuda giren; A, E, C, H ve B12 vitaminleri, saç sağlığının gelişmesine katkı sağlayan vitaminler olarak sıralanmaktadır.
Maruderm Blog; cilt, saç ve tırnak bakımı hakkında pek çok güzellik tüyosunu kullanıcılara sunmak amacıyla içerik üretmektedir. Doğanın saf ve eşsiz güzelliklerini cilt bakım sektörüyle buluşturan Maruderm, tamamını Fransa'dan getirdiği hammaddelerle cilt bakım ürünleri ve yüz serumları hazırlamaktadır.
Cilt bakımı hem kadınlar hem de erkekler açısından büyük önem taşımaktadır. Sağlıklı ve canlı bir cilt görünümüne sahip olmak için dikkat edilmesi gereken cilt bakım tüyoları şunlardır:
Dört mevsim boyunca gündüz saatlerinde dışarı çıkmadan önce güneş kremi kullanılmalıdır. Bakım gece saatlerinde yapılıyor ise nemlendirme adımıyla sonlandırılmalıdır.
Yorum Yapın
Lütfen zorunlu alanları doldurunuz. *